ÇOCUKLARDA BENLİK SAYGISI
Çocuklar, yaşamlarının neredeyse her yönünü etkilediği için iyi bir özgüvene sahip olmalıdırlar. İyi benlik saygısı sadece akademik performansı arttırmakla kalmaz, aynı zamanda sosyal becerileri, destekleyici ve kalıcı ilişkileri geliştirme yeteneğini de güçlendirir.
Çocuklar için benlik kavramı çocuğun kendisiyle ilgili zihninde çizdiği görünümdür. Çocuğun benlik imajı aile içinde anne babası ve kardeşlerinin etkisiyle gelişmeye başlar; okul, arkadaşlar gibi sosyal çevrelere girdikçe gelişmeyi sürdürür. Anne babanın sevip istediği, destekleyip ilgi gösterdiği çocuklar, olumlu benlik saygısı geliştirebilirler.
Çocuklar, doğdukları andan itibaren sizinle beraber ancak sizden ayrı gelişen varlıklardır. Günlük hayatta sıkça karşılaşılan bir durum vardır: Anne, çocuğuna yemeğini bitirmesi için baskı yapar ancak çocuk “Hayır anne, ben doydum.” dese de, anne ısrarla “Hayır doymadın, daha açsın.” diyerek etkisini göstermek ister. Burada annenin bireye verdiği mesaj şudur: “Sen kendi algılarına, düşüncelerine, duygularına inanma; sen yanlış biliyorsun. Seninle ilgili doğru her şeyi ben bilirim.” Bu ve buna benzer durumlar çocuğun kendisine yönelik inançlarını ve tutumlarını olumsuz yönde değiştirmeye başlıyor ve kendini değersiz olarak hissetmesine neden olabiliyor.
Oysaki çocuğunuzun kendi kararını vermesine olanak sağlar, her kararında yanında olduğumuzu hissettirsek kendi doğrusunu bulmasına fırsat tanımış oluruz. Böylelikle çocuk, kendine güvenen bir birey olacak ve kendine yönelik olumlu algılar geliştirecektir.
Benlik saygısını geliştirmek için neler yapılabilir?
- Çocuğun kendine ve başkalarına güvenebilmesini sağlamak için verilen sözlerin yerine getirilmesine dikkat edilmelidir.
- Çocuğun yaşına uygun beklentilere sahip olunmalıdır.
- Çocuğu sürekli kontrol altında tutmamalı, bazen serbest bırakarak kendi karar vermesine olanak verilmelidir. Bu şekilde kendi kendine başardığı duygusunu yaşayabilir.
- Sadece başardıkları için değil, çabası ve gösterdiği küçük gelişmeler için de cesaretlendirilmelidir.
- Başarısız olduğunda olumsuz kişisel eleştirilerden kaçınarak, destekleyici bir yaklaşımda bulunulmalıdır.
- Duygularını ifade etmesi, yaşadıklarını paylaşması konusunda çocuğa model olunmalıdır. Konuşmaya başladığında onu sonuna kadar dinlemek, çocuğun anlatma konusundaki isteğini ve kendini ifade becerisini arttıracaktır.
- Çocuğun kendi sınırlarını belirlemesine yardımcı olunmalıdır.
- Kendi kararlarını verebilmesi, seçim ve tercihlerini yapabilmesi için uygun ortam yaratılmalı; seçimlerinin sonuçlarına katlanması sağlanmalıdır.
- Sorun çocuk adına çözülmemeli, çözüm bulmasına yardımcı olunmalı, alternatifler üzerine düşünmesi sağlanmalıdır.
- Spor, sanat, sosyal, akademik aktiviteler ile başarı alanları arttırılabilir.
- Çocuğun yetenek alanlarını keşfetmesine olanak vererek güçlü yanlarına güvenmesi sağlanabilir.