KARDEŞ KISKANÇLIĞI
Kardeş kıskançlığı” aynı aile çocuklarının ebeveynlerinin ilgisi veya birbirlerine üstünlük için çekişmesine, bir kardeşin diğerinde olan özelliğe sahip olmak istemesine denir. Kıskançlık duygusu çocuğun ebeveynin “sevdiği tek kişi” olma isteğinden, arzusundan kaynaklanır.
Kıskançlık doğaldır. Acı da vericidir.
İlk doğan çocuk, her zaman ilk ve tek olmak ister. İkinci bir bebeğin gelmesi durumunda kendisinin tahtından edileceğini düşünebilir. Bununla beraber, ebeveynleri tarafından artık sevilmediği kanısına kapılabilir. Bunun için ikinci bir bebeğe ihtiyaç duyulduğu kanaatine kapılabilir. Tüm bunlar aşırı duygusal çocuk ruhu için normal karşılanabilir. Çocuğun doğmasından sonra ise, bu duygusallık öfke ve gerilime dönüşebilir. Bir çocuğun kardeşini kıskanması veya ona zarar vermek istemesi kötü bir çocuk olduğunu göstermez. Çocuğun hayatını eve yeni gelen bir kardeşle paylaşmak zorunda olduğunu öğrenmesi, çoğunlukla çocuğu mutlu etmez ve bu süreci bir peri masalı gibi yaşayamayabilir. Bu süreci anne-babalar doğru yönetebilirler ise kıskançlık sonucu oluşan olumsuz davranışlar en aza inecektir.
Bir çocuğun kardeşini kıskandığı nasıl anlaşılır?
Çocuklar kıskançlıkları ile baş edemediklerinde, onu bastırdıklarında bu kıskançlık çeşitli belirtiler ve yaramazlıklar şeklinde ortaya çıkar. En sık görünümleri aşağıda gibidir:
Bir belirti olarak:
- kabuslar
- kardeşine zarar vermek
- alta kaçırmak
- parmak emmek
- ortalığı kırıp dökmek
- tırnak yemek, saç yolmak
- yemek yememek
- içe kapanmak, isteksizlik
- baş ağrısı, mide bulantısı vb.
- cilt lekeleri
Gizli davranışlar “yaramazlıklar” olarak:
- sürekli rekabetçilik, veya tüm yarışmalardan kaçınma,
- sürekli girişken, popüler olmaya çalışma veya kendine güvensiz ve itaatkar olma,
- kayıtsız veya cömert olma,veya insafsız açgözlülük
Bu kıskançlık belirtilerindeki temel amaç; çocuk farkında olmadan kendini bebeğe benzetmeye çalışıyor, eğer bebeğe benzer ise anne ve babasının kendisini daha çok seveceğine inanıyor. Bazı çocuklarda ise; kıskançlık belirtisi gözükmeyebilir, bu çocuklar kıskançlıklarını bastırmaya çalışırlar. Sorun çıkaran çocuk olurlar ise anne ve babasının onu daha az seveceğini düşünür. Anne ve baba, çocuğun kıskançlık yaşamadığını, duruma alıştığını düşünseler de aslında durum görüldüğü gibi değildir. Çocuğun davranışları gözlemlendiğinde; çocuğun bebeği severken biraz fazla sıktığı, öperken bebeğin ağlamasına sebep olduğu gibi davranışlar sergilediği gözlemlenebilir.
Çocuğa hamilelik için riskli süre olarak adlandırılan 3. aya girildikten sonra çocuğun yaşına uygun bir şekilde bir kardeşinin olacağı, annenin hamilelik döneminde yaşayacağı olası durumları, hamilelik sonrasında bebeğin ihtiyaçlarının neler olacağına dair bilgiler çocuğun yaşına uygun bir dille anlatılmalıdır. Bu anlatım hikayeler ile, çocuğun bebekliğine ait resimler, videolar göstererek yapılabilir. Bu anlatımların belli aralıklarda yapılması çocuğun içinde bulunduğu durumu somutlaştırarak süreci kolaylaştırılmasını sağlayacaktır.
Anne eve bebekle geldiğinde; çocuk ile bebek arasındaki ilk karşılaşma anı çok kıymetli olacaktır. Çocuğun, bebeği tanımasına, ona dokunmasına fırsat verin. “bebeğe dokunma canı yanar, kucağına alma düşürürsün” gibi aşırı korumacı bir yaklaşımdan kaçının. Böyle bir durumda çocuk kendini önemsiz ve yeni gelen kardeşin kendisinden değerli olduğu hissine kapılmasına neden olacaktır. Mümkün olduğunca, sizlerin gözetimi altında bebeği tanımasına izin verin. Küçük deneme-yanılmalar ile bebeğe nasıl davranması gerektiği öğrenecektir.
Bebeği görmeye gelen misafirler geldiğinde, tüm ilginin bebeğe yönelmesine izin vermeyin. Mümkünse gelen misafirler ile konuşarak; çocuk ile de ilgilenmelerini isteyin. Bebeğe hediyeler gelirken, çocuğa da küçük sürprizler yapın. Misafir kalabalığının içinde tek başına bir köşede kalmasını izin vermeyin.
Doğum ardından anne yorgun düşebilir, bebeğinde anne bakımına ihtiyacı olacaktır. Bu süreçte anneye, baba veya yakın bir aile üyesinin yardımı çok iyi gelecektir. Anne, bebeğin bakımı ile ilgilenirken; baba da, çocuk ile zaman geçirmelidir.
Bazı çocuklar “bebeği sevdik şimdi gitsin artık” diyerek tepki gösterebilir. Bebeğin evde kalıcı olduğunu anladığın andan itibaren kıskançlık belirtileri göstermeye başlarlar.
Kardeşler arasındaki kıskançlığın en büyük belirleyicisi, anne ve babanın çocuklara karşı tutumları olacaktır. Anne ve babalar mümkün olduğunca çocuklara eşit değil ancak; adil davranmaları gerekmektedir. Eşit davranma beklentisi çocukları olumsuz etkileyebilir. Bebeğin daha çok bakıma ihtiyacı olacak ve annenin bebek ile fazla ilgisi çocuğun gözünde eşit davranma durumunu sekteye uğratacaktır. Bu sebepten ötürüdür ki; çocuklar arasında adil davranmaya önem gösterilmesi gerekmektedir. Annenin, bebeğe neden fazla zaman geçirdiğini, çocukla yaşına uygun bir şekilde anlatarak açıklanması gerekmektedir.
Anne ve babalar çocukları ile geçirdikleri zamanın kalitesini arttırmaları gerekmektedir. Mümkün olduğunca; karşılıklı iletişim halinde olacakları, birbirleri ile konuşabilecekleri ortamlar oluşturulmalı, kalabalığın olduğu, birbirleri ile minimum diyalog halinde oldukları ortamlar çocuğa anlık olarak mutluluk verir. Örneğin, oyun parkından çıktıktan sonra çocuğun hırçın davranışlar sergilemeye devam ettiği görülebilir. Çocukla birlikte faaliyetler yapmak, yemek yapmak gibi etkinlikler de bulunabilinir. Anne, baba ve çocuk üçlüsünün içerinse belli aralıklarla bebeğin de dahil edilmesi, çocuk ve bebek arasındaki iletişimi artıracak, sevgi bağının oluşmasını sağlayacaktır.